Türk kimya ve kimyevi maddeler sektörü

Türkiye’nin kimyevi maddeler sektörü, öncelikle endüstriyel kapasitelerin genişletilmeye devam etmesi nedeniyle kimyevi ürünlerdeki talebin artmasını sağladığı için ciddi bir büyüme potansiyeline sahiptir. Kimyevi ürünlerdeki hala nispeten düşük olan kişi başı tüketim satışların artması beklentisini doğuruyor.

Tem-Ağu 2015

Türk kimya ve kimyevi maddeler sektörü

Hükümet sektörün petrokimyasal temel maddelerdeki ithalat bağımlılığını azaltmak için yerel üretim tesislerinin genişletilmesini teşvik ediyor. Petrokimya sektöründe önemli büyük projeler yürütülüyor.

Piyasa gelişimi/piyasa ihtiyacı

Tahmini yurt içi cirosu yaklaşık 130 milyar TL olan Türk kimya piyasası, tüketim seviyesinin hala nispeten düşük olması nedeniyle yüksek bir büyüme potansiyeli barındırıyor. Sektör %4’e ulaşan bir piyasa büyümesinin ardından 2015 yılında yaklaşık %5 düzeyinde bir ciro artışı bekliyor. Petrokimyasal temel maddelerdeki yüksek ithalat bağımlılığı ülkenin kimya sektörünün en büyük sorunu olmaya devam ediyor. Bu ilaç sektöründeki etken maddeler için de böyledir.

Türkiye’nin kimyevi maddeler sektörünün en önemli yapılanma projesi olarak “Chemport Projesi” öne çıkıyor. Bu proje, Marmara Denizi’ndeki Bandırma-Biga bölgesinde kimya sanayi için bir ihtisas bölgesi ve ona bağlı bir liman ve altyapı kurulmasını kapsıyor. Türkiye Kimya Sanayicileri Derneği (TKSD) ihtisas bölgesinin kurulması maliyetinin 5 milyar Euro olacağını tahmin ediyor. Projenin gerçekleştirilmesi için 24 yatırımcı yeni bir “Chemport Kimya Sanayicileri Hizmetleri Derneği” kurdu.

Planlanan bölge içinde öncelikle şimdiye dek ithal edilmek zorunda olan katma değeri yüksek kimyasal yarı mamullerin üretilmesi amaçlanıyor. Bu projeyle kimya sektöründen kaynaklanan, halen 90 milyar USD düzeyinde olduğu tahmin edilen dış ticaret açığının yarı yarıya azaltılarak 45 milyar USD düzeyine düşürülebilmesi amaçlanıyor. İhtisas bölgesinin ve ona bağlı limanın kurulması için geniş kapsamlı altyapı çalışmaları yapılmalıdır. A. T. Kearney tarafından hazırlanan fizibilite raporuna göre altyapıya 3 milyar Euro yatırım yapılmalıdır.

Otomotiv, elektronik , ambalaj sektörlerinde ve diğer sektörlerde artan plastik talebi nedeniyle endüstriyel kimyasalların üretimi büyük önem kazanıyor. Plastik üretiminde gereksinim duyulan temel petrokimya maddelerindeki yüksek ithalat bağımlılığı sürdürülebilir şekilde azaltılmak zorundadır. Bunda Petkim (Petrokimya Sanayi A.Ş.; www.petkim.com.tr) özel bir rol üstleniyor. Türk kimya sektörünün açık ara en güçlü cirosuna (2013: 4,2 milyar TL) sahip şirket olan ve Türkiye’nin tek temel petrokimya maddeleri üreticisi olan kuruluş üretimin ve üretkenliğin artırılmasına yönelik çok sayıda proje yürütüyor.

Böylelikle İzmir’deki Aliağa yarımadasında yaklaşık 10 milyar USD yatırımla, 2018/19 yılına kadar bitirilmesi öngörülen STAR petrol rafinerisi (“Socar Turkey Aegean Refinery”) ve pek çok büyük petrokimya tesisi ve bunların altyapı tesisleri (liman, enerji santrali vs.) ortaya çıkıyor. Yıllık 10 milyon ton ham petrol işleyen rafineriye (5,6 milyar USD) 2014 yılının sonuna kadar yaklaşık 1 milyar USD yatırım yapıldı. Bu proje için 23 banka toplam 3,3 milyar USD tutarında kredi tahsis etti.

Boya ve vernik üreticileri, mevcut konutların yenilenmesine yönelik olarak hükümet tarafından desteklenen kentsel dönüşüm projelerinden kazançlı çıkıyorlar. Vadesi 20 yıl olan ve toplam yatırımın 400 milyar USD olması tahmin edilen bu program 6,5 milyon eski ve riskli konutun ve kamu binalarının yıkılmasını ve yeniden yapılmasını öngörüyor. Son yıllardaki artışa rağmen kişi başı yıllık boya ve vernik tüketimi 11 kg (bunda 6,5 kg dekoratif boya ve 4,5 kg endüstriyel boyadır) ile batılı ülkelere kıyasla hala düşüktür. Toplam 600 üretim ve pazarlama firmasından Betek, DYO Boya ve Marshall Boya gibi yalnızca 20’si moderne teknolojilere sahiptir ve yüksek ürün kalitesi elde etmektedir. Boya üretiminin yaklaşık %60’ı inşaat sektörüne yöneliktir, bunun %75 ila 80’i de yine mevcut binaların yenilenmesi içindir.

Büyük boya üreticileri üretimin genişletilmesi, ürün çeşitliliğinin ve kalitenin artırılması için yeni teknolojilere yatırım yapıyor ve piyasaya yeni ürünler sunuyor. Bununla boya, boya maddeleri ve pigment ihracatının 2010 yılındaki 0,5 milyar USD düzeyinden 2023 yılına kadar 2,5 milyar USD düzeyine çıkarılması hedefine ulaşılması amaçlanıyor. Çiftçilerin alım gücünün nispeten düşük olması nedeniyle suni gübre tüketimi orta düzeyde gelişiyor. Hektar başına yıllık tüketim 100 kg’ın altındadır. Yaklaşık 5,6 milyon ton olan yıllık suni gübre ihtiyacının yaklaşık %40’ı ithalatla karşılanmak zorundadır. Yurtiçindeki yedi üretici yıllık 5,7 milyon ton kapasiteye sahiptir.

Hammaddelerde yüksek düzeyde ithalat bağımlılığı vardır. Öne çıkan bir yatırım olarak, devlet tarafından sübvanse edilen bir proje olan Eti Bakır (Cengiz Holding) vurgulanabilir. Şirket 370 milyon Euro yatırımla Güneydoğu Anadolu’daki Mardin ilinde bir fosfat tesisi kuruyor.

İlaç sektörü tahmini 9,5 milyar USD (2014) ciroyla iyi büyüme fırsatlarına sahiptir. Sağlık Bakanlığı kişi başına düşen ilaç tüketimini 2013 (2012) yılı için 105,20 (106,10) USD olarak veriyor. Araştırma ve geliştirme yatırımları hala düşük düzeydedir. Bunlar tahminen yıllık yalnızca 60 milyon USD düzeyindedir. İlaç etken maddelerindeki ithalat bağımlılığı büyüktür. İlaç sektöründeki piyasa lideri Abdi İbrahim (%8) firmasını Novartis ve Bilim İlaç izliyor. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın verilerine göre Türkiye’de yaklaşık 3.100 çeşit ilaç üretiliyor. Aynı ilaç için farklı dozlar da göz önünde bulundurulduğunda bu sayı 8.000’e ulaşıyor. Yerel üretimin neredeyse %40’ı jenerik ürünlerden oluşuyor. Üretim Marmara bölgesinde, özellikle İstanbul, Kocaeli ve Tekirdağ illerinde yoğunlaşıyor.

Tahmini yıllık cirosu 3,3 milyar USUSD olan kozmetik piyasası yılda yaklaşık %10 büyüme gösteriyor. Ekonomi Baklanlığı’nın verilerine göre ülke çapında 170.000 kozmetik ürün pazarlanıyor, bunun 46.000 kadarı yerel üretimden çıkıyor. Toplam tescilli 3.250 kozmetik firmasında 14.000 işçi istihdam ediliyor. Bakanlık, güzellik ve vücut bakım ürünlerinin yerel üretim değerini 1,5 milyar Euro (2013) olarak tahmin ediyor.
(Necip C. Bağoğlu - Germany Trade & Invest, Istanbul)