Proje finansmanı alanında Türk bankalarının payı artıyor

Proje finansmanı, Türkiye’de son yıllarda altyapı yatırımlarında giderek daha fazla kullanılan bir yöntem olarak karşımıza çıkıyor. Başlangıçta uluslararası bankaların daha aktif olduğu bu alandan artık Türk bankaları da giderek daha fazla pay alıyor.

Tem-Ağu 2015

Proje finansmanı alanında Türk bankalarının payı artıyor

Türkiye'de kamuoyunun gündemindeki Marmaray’dan, 3. Köprüye, İstanbul-İzmir Otoyolu’ndan, 3. Havalimanı’na, Avrasya Tüneli’nden, Demir İpek Yolu’na kadar ulaşımda birçok dev yatırım, proje finansmanı yöntemiyle finanse edilerek hayata geçti ya da geçmeye hazırlanıyor. Nakit akışının finansmanı olarak nitelendirilen ve bu yönüyle diğer finansman yöntemlerinden ayrılan proje finansmanıyla sadece ulaşım alanında değil, özelleştirme, enerji, demir-çelik, çimento, gayrimenkul gibi birçok alanda projelere destek sağlanıyor. Türkiye’nin 1980 sonrası ilk kez duymaya başladığı özelleştirme, Yap-İşlet-Devret, Yap-Kirala-Devret gibi kamu-özel sektör ortaklıklarının ön plana çıktığı yöntemler dünyanın pek çok ülkesinde çok uzun yıllardan beri kullanılmaktadır. Devletler artık bizzat projenin içinde yer alan değil, kontrol eden, denetleyen rolü üstlenmeyi tercih ediyor.

Türkiye’de başlangıçta proje finansmanında uluslararası yatırım bankaları ağırlıkta ön plana çıkıyordu. Uluslararası bankalar, Türkiye’de temsilcilik ya da şube açarak dev projelerde yer almaktaydı. Alman Kalkınma Bankası KfW başta olmak üzere birçok uluslararası yatırım bankası yerli ortaklarıyla birlikte Türkiye’de altyapı projelerine hayat verdiler. Başlangıçta, belediyelerin su, kanalizasyon gibi altyapı yatırımlarını destekleyen bankalar, günümüzde özellikle yenilenebilir enerji, elektrik dağıtım ve ulaşım alanında kamu ve özel sektör projelerinde yer alıyor.

Türk bankalarının ilgisi giderek artıyor

Son yıllarda mali yapılarını güçlendiren Türk bankalarının da proje finansmanı alanında büyük yatırımlara ilgileri arttı. Hürriyet Gazetesi’nden Hülya Güler’in haberine göre 2009-2014 yılları arasında 5 yıllık dönemde Türk bankaları 67 milyar doların üzerinde projenin finansmanına imza attı. Özelleştirme, Yap-İşlet-Devret gibi kamu-özel sektör işbirliği projelerinde uluslararası yabancı ticari bankalarının payı azalırken Türk bankalarının payı arttı. Söz konusu 5 yıllık dönemde toplamda 67 milyar doları aşkın projelerin 45-55 milyar dolarının proje finansmanı, geri kalan bölümünün ise özkaynakla gerçekleştirildiği belirtiliyor. Haberde, bu işlemlerde sağlanan finansmanın yaklaşık yüzde 90’ının Türk bankalarınca sağlandığına dikkat çekiliyor. Ayrıca Türk bankalarının daha uzun 5-7 yıl vadeli yabancı banka kredilerine karşın 12 yılı aşkın uzun vadelerle daha fazla tercih edildiği, hızlı ve esnek oldukları ifade ediliyor.

Öte yandan uluslararası bankaların ilgisi azalsa da sürüyor. Örneğin kamuoyunun gündemindeki 6 milyar dolarlık İstanbulİzmir Otoyolu Projesi’nde Deutsche Bank da finansman sağlayan kuruluşlar arasında yer aldı. Yine Alman KfW IPEX-Bank Türkiye’de enerji, demir-çelik, çimento sanayi gibi birçok sektöre, havaalanı ve liman gibi altyapı projelerine finansman desteği sağlamaktadır. Alman bankalarının yanı sıra farklı ülkelerden bankalar da önemli projelere imza atıyor. Örneğin 1.26 milyar dolara mal olacak Avrasya Tüneli’nin yapımına Garanti, İş Bankası, Yapı Kredi gibi Türk bankalarının yanı sıra Avrupa Yatırım Bankası (EIB), Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), Kore Eximbank, Japon Sumitomo Mitsui Banking Corporation, İngiliz Standard Chartered ve yine Japon Mizuho Bank gibi uluslararası bankalar da finansman desteği sunuyor.

Kamu-Özel Sektör İşbirliği Projeleri

T.C. Kalkınma Bakanlığı verilerine göre Türkiye’de 1986 yılından bu yana 183 kamu-özel sektör işbirliği projesinin sözleşmesi imzalanmış. 2014 yılı Ekim ayı itibariyle söz konusu projelerin sözleşme değeri ise 102 milyar doları aşıyor. 80’i Yap-İşlet-Devret, 5’i Yap-İşlet ve 68’i İşletme Hakkı Devri yöntemiyle olmak üzere toplam 153 proje kamu-özel sektör işbirliği modeli ile hayata geçirilmiş. Yapımına devam edilen toplam 30 projenin 19’u Yap-İşlet-Devret, 11’i iseYap-Kirala-Devret modeli. 2010 yılında bu kapsamda 13 sözleşme imzalanırken, 2011’de 17, 2012’de 9, 2013’te 31 ve 2014’te ise 11 kamu-özel işbirliği projesine imza atılıyor. Sektörlere göre bakıldığında ise 66 milyar dolar ile havaalanı yatırımları ilk sırayı alırken onu 22 milyar dolarla enerji üretim tesisi projeleri, 11.7 milyar dolarla karayolları projeleri, 9.5 milyar dolarla sağlık tesisi projeleri ve 2 milyar dolarla liman projeleri takip ediyor.

Türkiye, birçok alanda koyduğu 2023 yılı hedeflerine ulaşmak için büyük altyapı projelerine önümüzdeki yıllarda da devam edecek. Sadece İstanbul ölçeğinde baktığımızda Marmaray, 3. Köprü, 3. Havalimanı, Avrasya Tüneli ve yapılması planlanan Kanal İstanbul projelerinin toplam yatırım bedeli 60 milyar doları buluyor. Bunun dışında enerjiden, inşaata, sanayinin birçok kolunda özel sektör yatırımları da sürüyor. Bu noktada proje finansmanının önemi giderek artacağa benziyor.
(Abbas Özpınar)